ERKAN KARAHASAN - MALİ MÜŞAVİR

Forum

=> Daha kayıt olmadın mı?



Forum - SORU VE CEVAPLARLA YABANCILARIN BAĞ-KUR SİGORTALILIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ

Burdasın:
Forum => MESLEKTAŞ YAZILARI, MAKALELER ve BASINDA BUGÜN => SORU VE CEVAPLARLA YABANCILARIN BAĞ-KUR SİGORTALILIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ

<-Geri

 1 

Devam->


smmm (Ziyaretçi)
25.09.2014 12:28 (UTC)[alıntı yap]
SORU VE CEVAPLARLA YABANCILARIN BAĞ-KUR SİGORTALILIĞININ DEĞERLENDİRİLMESİ

I- GİRİŞ

Sosyal Güvenlik Kanunlarını bilerek hareket etmek insanların hayatında olumlu etkisini hemen hissettirmekte, bilmeden hareket etmek ise insanların yaşamında zararlarını hemen göstermektedir. Bu bakımdan Sosyal Güvenlik Kanunlarının uygulamalarını insanlara açmak ve açıklamak her zaman hem Kurumların yararına, hem de sosyal güvenlik şemsiyesi kapsamında olanların faydasına olacaktır.





Yabancı kişilerin Bağ-Kur sigortalılığı konusunda bu zamana kadar pek az şey söylenip yazıldığı için bu konunun birçok kişi tarafından çok az bilindiğini söyleyebiliriz. Ülkemizin, Avrupa Birliği ile müzakerelere başlamasının ardından birçok yabancı sermaye mensupları ülkemize gelerek yatırım yapmaya başlamışlardır. Bu yatırımcıların birçoğu da işveren, yani Bağ-Kur kapsamında zorunlu sigortalı olacak nitelikte iş yaptıkları için, yabancıların Bağ-Kur sigortalılıklarının bilinmesi ve değerlendirilmesi bu bakımdan büyük önem taşımaktadır.

Biz bu çalışmamızda, yabancı kişilerin Bağ-Kur sigortalılıklarını tüm yönleriyle soru ve cevap şeklinde ele alıp değerlendirmeye çalışacağız.





II- YABANCILARIN BAĞ-KUR SİGORTALILIĞINA İLİŞKİN SORU VE CEVAPLAR

Soru – 1: Yabancılar Bağ-Kur sigortalısı olabilirler mi? Bunun yasal dayanağı var mıdır?

Cevap – 1: Yabancı uyruklu olan kişiler 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin yürürlük tarihi olan 4 Ekim 2000 tarihine kadar, 1479 sayılı Esnaf Bağ-Kur Kanunu’nun 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (b) alt bendindeki hükme istinaden (1), Bağ-Kur kapsamında zorunlu sigortalı olmalarını gerektirecek nitelikte bir işi (esnaf, tüccar, sanayici, şirket ortağı vb.) yapsalar bile, Bağ-Kur kapsamına alınmamakta ve sigortalı sayılmamaktaydılar.

Ancak, 1479 sayılı Esnaf Bağ-Kur Kanunu’nun yabancı kişilerin Bağ-Kur kapsamında sigortalı olacak nitelikte bir iş yapsalar bile yine de Bağ-Kur sigortalısı olamayacaklarını düzenleyen 24. maddesinin (II) numaralı bendinin (b) alt bendi, 4 Ekim 2000 tarihli ve 619 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 13. maddesi ile yürürlükten kaldırılması sonucu, Türk vatandaşları gibi yabancı uyruklulara da eğer Bağ-Kur kapsamına girecek nitelikte bir mesleği icra ederlerse zorunlu olarak sigortalı olma hakkı tanınmıştır.

Soru – 2: Yabancıların Bağ-Kur kapsamında sigortalı olabilme imkânları 04.10.2000 tarih ve 619 sayılı KHK ile sağlanmıştır. Hâlbuki 619 sayılı KHK Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiştir. Bu durumda yabancıların Bağ-Kur sigortalısı olma hakları da sona ermiştir denilebilir mi?

Cevap – 2: Her ne kadar yabancıların Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılıkları 619 sayılı KHK ile 4 Ekim 2000 tarihinden itibaren sağlanmış ve 619 sayılı KHK’nın hükümleri Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmişse de, 02.08.2003 tarihli ve 4956 sayılı Kanun’un (2) 14. maddesinde yabancıların Bağ-Kur sigortalısı sayılmalarına ilişkin hüküm bulunmaktadır. Dolaysıyla da 4956 sayılı Kanun’un herhangi bir iptal durumu söz konusu olmadığı için, yabancıların Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılmalarının yasal dayanağı bulunmakta olup, bu konuda herhangi bir hukuksuzluk yoktur.

Soru – 3: Yabancı uyrukluların Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılıkları nasıl değerlendirilmekte ve hangi yasa hükümlerine göre sigortalı olmaları gerekmektedir?

Cevap – 3: Yabancı uyruklular eğer Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılmayı gerektiren bir iş yaparlarsa bu kişilerin Bağ-Kur kapsamındaki sigortalılıkları zorunlu bir sigortalılıktır. Bağ-Kur kapsamında zorunlu sigortalı olmada Türk veya yabancı uyruklu olma ayrımı yoktur. Yani yabancı uyruklu olan bir kişi Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmayı gerektirecek nitelikte bir iş yaparsa, Türk vatandaşları gibi zorunlu olarak Bağ-Kur sigortalısı olması gerekmektedir. Yabancı uyruklu kişilerin Bağ-Kur’da zorunlu sigortalı olabilmeleri için Türk asıllı olmalarına gerek yoktur. Yabancı uyruklular 1479 sayılı Kanun’un 24. maddesinin sigortalı sayılanlar başlıklı (I) numaralı bendindeki faaliyetleri yaptıklarında 1479 sayılı Kanun hükümlerine göre zorunlu olarak sigortalı olmaktadırlar.

Hem Bağ-Kur kapsamında faaliyet gösteren kişilerin Bağ-Kur sigortalısı olarak kayıt ve tescil olmalarında, hem de Bağ-Kur kapsamında faaliyette bulunan kişilerin Bağ-Kur kapsamına alınmalarında, Türk veya yabancı uyruklu olma ayrımı gözetilmeden eşit bir şekilde kayıt ve tescilleri yapılmakta ve sigortalılık kapsamına alınmaktadırlar.

Soru – 4: Yabancı uyruklu olanlar Bağ-Kur’da isteğe bağlı sigortalı olabilirler mi?

Cevap – 4: Bağ-Kur kapsamında isteğe bağlı sigortalı olabilmenin koşulları, 1479 sayılı Kanun’un 79. maddesi hükümlerinde düzenlenmiştir. Bu madde hükümlerine baktığımızda Türkiye’de ikamet eden yabancı uyrukluların Bağ-Kur’a yazılı olarak talepte bulunmaları halinde Bağ-Kur kapsamında isteğe bağlı sigortalı olabilecekleri hüküm altına alınmıştır. Dolaysıyla Türkiye’de “ikamet” etmeyip de ülkemize turizm, gezi, iş veya geçici süreli olarak üç beş aylığına gelen yabancı uyrukluların isteğe bağlı sigortalı olmaları mümkün değildir. Yabancı uyrukluların Bağ-Kur’da isteğe bağlı sigortalı olabilmeleri için ayrıca “Türk asıllı” olmalarına gerek bulunmamaktadır. İsteğe bağlı sigortalı olmaları için yabancı uyruklu olmaları ve Türkiye’de ikamet etmeleri yeterli görülmektedir.

Soru – 5: Ülkemizde Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmayı gerektirecek nitelikte faaliyette bulunan yabancı uyruklular, vatandaşı oldukları ülkede de sosyal güvenlik kapsamında iseler veya oralardan gelir veya aylık alıyorlarsa bu kişiler Bağ-Kur kapsamına alınacak mıdır?

Cevap – 5: Bilindiği üzere, Türkiye’nin taraf olduğu “Vatandaş Olanlarla Vatandaş Olmayanlara Sosyal Güvenlikte Eşit Muamele Yapılması” hakkında 118 sayılı İLO Sözleşmesi gereğince ülkemizde iş yapan yabancı uyruklulara (diğer ülke vatandaşlarına) eşit muamele edilmesi gerekmektedir.

Bundan dolayı, 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu kapsamında sigortalı olmayı gerektirecek nitelikte Türkiye’de faaliyette bulunan ve Bağ-Kur kapsamında sigortalı sayılması gereken yabancı uyruklular, vatandaş oldukları ülkenin sosyal güvenlik kanunları kapsamında iseler veya vatandaşı olduğu ülkenin sosyal güvenlik kanunları kapsamında gelir veya aylık alıyorlarsa bu kişiler, Türkiye’de 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu kapsamında zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek nitelikte faaliyette bulunsalar dahi, Bağ-Kur kapsamına alınmamakta ve Bağ-Kur sigortalısı olamamaktadırlar.

Soru – 6: Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmayı gerektiren bir iş yaptığı için (örneğin vergi mükellefi olmayı gerektiren bir iş Bağ-Kur sigortalısı yapılması gereken yabancı uyruklu bir kişiden “çalışma izin belgesi” olması şartı aranılacak mıdır?

Cevap – 6: Türkiye’de Bağ-Kur sigortalısı olmayı gerektiren bir iş yapan yabancı uyrukluların yaptıkları işlerden dolayı Bağ-Kur sigortalısı yapılırlarken Bağ-Kur tarafından bu kişilerin ülkemizde çalışma izin belgelerinin olması şartı aranılmamaktadır. Bilindiği üzere çalışma izin belgelerinin alınması için Bağ-Kur sigortalılığının başlatılması yasal bir şarttır. Bu bakımdan Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmayı gerektirecek faaliyet gösteren kişilerin önce sigortalılıkları başlatılmakta ve işyerleri faal olduğu sürece çalışma izin belgesinin olup olmadığına bakılmaksızın sigortalılıkları devam ettirilmektedir. Ancak Bağ-Kur sigortalılığının başlatılması çalışma izin belgesi anlamına gelmediği için, çalışma izin belgesi olmadan Bağ-Kur sigortalısı olan yabancı uyrukluların mutlaka Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na müracaat ederek çalışma izin belgelerini almaları gerekmektedir.

Soru – 7: Yabancı uyruklu olan kişiler Türkiye’de Türk bir Limited veya Anonim Şirketin ortağı olurlarsa bu kişilerin de Bağ-Kur sigortalısı sayılması gerekir mi?

Cevap – 7: Bağ-Kur kapsamında kimlerin sigortalı olacakları veya olamayacaklarına ilişkin hükümler 1479 sayılı Kanun’un 24. maddesi hükümlerinde düzenlenmiştir. Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmak için Türk veya yabancı uyruklu olma arasında herhangi bir fark yoktur. Bağ-Kur kapsamında zorunlu olarak sigortalı olması gerekenler arasında limited veya anonim şirketlerin ortakları da bulunmaktadır. Bu durumda, yabancı uyruklu olan bir kişinin şirketler hukukuna göre Türk bir şirkette ortak olmasının mevzuat açısından herhangi bir sakıncası yoksa, yabancı uyruklu şirket ortaklarının da zorunlu olarak Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmaları gerekmektedir.

Soru – 8: Yurt dışından emekli olduktan sonra ülkemizde 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu kapsamında sigortalı olmayı gerektirecek nitelikte iş yapan yabancı uyruklulardan Sosyal Güvenlik Destek Primi (SGDP) kesilecek midir?

Cevap – 8: 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu kapsamında zorunlu olarak sigortalı olmayı gerektirecek nitelikte faaliyette bulunan yabancı uyruklular,

Türkiye’deki faaliyetlerine başlamadan önce vatandaşı olduğu ülkede prim veya kesenek ödeyerek emekli olduklarını Bağ-Kur’a belgelerlerse (3), bu kişiler 1479 sayılı Kanun’un “Sigortalı Sayılmayanlar” başlıklı II. Bölümünün © bendi (4) kapsamında değerlendirilmekte ve Bağ-Kur sigortalısı sayılmamaktadırlar.

Ancak bu durumda olan yabancı uyruklulardan vatandaşı olduğu ülkede malûllük veya yaşlılık aylığı alanlar var ise, bu kişilerden 1479 sayılı Kanun’un “Sosyal Güvenlik Destek Primi” başlıklı Ek 20. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilmesi gerekmektedir.

Soru – 9: Ülkemizdeki sosyal güvenlik kuruluşlarına prim veya kesenek ödedikten sonra buralardan emekli (malûllük veya yaşlılık aylığı alanlar) olan yabancı uyruklulardan da Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilmesi gerekir mi?

Cevap – 9: Üstteki soruların cevaplarında da izah ettiğimiz üzere, Bağ-Kur sigortalısı olmadan Türk veya yabancı uyruklu olma arasında herhangi bir ayrım yoktur. Yani Türk vatandaşlarının tabi olduğu Bağ-Kur sigortalılık hükümlerine yabancı uyruklular da aynen tabi olmaktadır. Dolaysıyla 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olmayı gerektirecek nitelikte faaliyetleri olan yabancı ülke vatandaşları ülkemizdeki sosyal güvenlik kanunları kapsamında prim veya kesenek ödediğini ve bu kuruluşlardan emekli olduklarını belgelerler ise, 1479 sayılı Kanun’un “Sigortalı Sayılmayanlar” başlıklı II. Bölümünün © bendi kapsamında değerlendirilmekte ve Bağ-Kur sigortalısı sayılmamaktadırlar. Bu durumda olan ve ülkemizin sosyal güvenlik kanunları kapsamında malûllük veya yaşlılık aylığı alan yabancı uyruklulardan da, 1479 sayılı Kanun’un “Sosyal Güvenlik Destek Primi” başlıklı Ek 20. maddesinin üçüncü fıkrası gereğince Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilmesi gerekmektedir.

Soru – 10: Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmayı gerektirecek nitelikte faaliyette bulunduğu halde, vatandaşı olduğu ülkedeki ve Ülkemizdeki sosyal güvenlik bilgisini (prim ödeyip ödemediği veya emekli olup olmadığı gibi… Bağ-Kur’a bildirmeyenlerin durumu ne olacaktır?

Cevap – 10: Türkiye’de 1479 sayılı Kanun kapsamında faaliyetleri bulunan yabancı ülke vatandaşlarının zorunlu olarak Bağ-Kur sigortalısı olmaları gerekmektedir. Üstteki cevaplarda açıklandığı üzere, yabancı ülke vatandaşlarının vatandaşı olduğu ülkedeki sosyal güvenlik kanunlarına tabi olmaları halinde Bağ-Kur kapsamına alınmamaları gerekmektedir.

Ancak yabancı uyruklu olan kişiler vatandaşı olduğu ülkedeki ve Türkiye’deki sosyal güvenlik durumunu Bağ-Kur’a bildirmedikleri takdirde yine de Bağ-Kur bu kişilerin sigortalılıklarını başlatmaktadır. Sigortalılıkları başlatılan kişiler daha sonradan gerekli bilgileri Bağ-Kur’a ibraz ettikleri zaman geçerli mevzuata göre söz konusu düzeltmeler yapılmaktadır.

Soru – 11: Bağ-Kur kapsamında sigortalı olan yabancı uyruklulara borçları olsa bile sigortalılık ve borç durumları ile ilgili belge verilecek midir?

Cevap – 11: Bağ-Kur kapsamında sigortalılıkları başlatılan yabancı uyruklularla, 1479 sayılı Kanun’un ek 20. maddesi gereği sosyal güvenlik destek primi kapsamına alınan veya kendilerinden sosyal güvenlik destek primi kesilen yabancı uyruklular, Bağ-Kur İl Müdürlüklerinden (devredilen) sigortalılık ve borç durumlarını gösterir belgeyi talep etmeleri halinde Bağ-Kur’a borçları olsa bile söz konusu belgeyi alabileceklerdir. Prim borçlarından dolayı yasal taksitlendirme yapanların ise, Bağ-Kur’dan talep ettikleri belgeyi ancak “borçlarını ödemek için taksit talebinde bulunmuştur” yazısı şerh düşüldükten sonra alabilmektedirler.

Soru – 12: Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmayı gerektirecek iş yapan yabancı uyrukluların Bağ-Kur sigortalılıkları nerede yapılacaktır?

Cevap – 12: Yabancı uyruklu olupta Türkiye’de 1479 sayılı Kanun kapsamında zorunlu olarak sigortalı olmayı gerektirecek nitelikte işyeri açmış bulunan yabancı uyrukluların işyeri faaliyetleri hangi il kapsamında ise, sigortalılık kayıt ve tescil ile diğer işlemleri o Bağ-Kur İl Müdürlüğü’nde yapılmakta ve sigortalılık dosyaları o Bağ-Kur İl Müdürlüğü’nde bulunmaktadır.

Soru – 13: Buraya kadar soru ve cevap halinde izah ettiğimiz hususlar Bağ-Kur’un 2002/2 sayılı Genelgesinin tarihi olan 19.04.2005’ten sonra geçerli olan hükümlerdir. Peki, 19.04.2005’ten önce, vatandaşı olduğu ülkede sosyal güvenlik kurumuna tabi bir çalışması bulunanlar veya emekli olanların, Türkiye’de Bağ-Kur kapsamında sigortalı olmayı gerektirecek nitelikteki bağımsız çalışmasından dolayı 19.04.2005 tarihinden önce Bağ-Kur sigortalılıkları başlatılmış ise bunların durumları ne olacaktır?

Cevap – 14: Bu durumda olan yabancı uyruklular, vatandaşı olduğu ülkede sosyal güvenlik kurumlarına prim ödediklerini/ödemelerinin devam ettiğini veya emekli aylığı aldıklarını gösterir hizmet cetvelini veya aylık aldığını gösterir belgeyi (5), Bağ-Kur İl Müdürlüklerine ibraz etmeleri halinde, 19.04.2005’ten önce başlatılan Bağ-Kur sigortalılıklarının iptal edilmesi, eğer bu kişilerin vatandaşı olduğu ülkedeki sosyal güvenlik kurumlarına prim ödemesi yoksa veya bu sosyal güvenlik kurumlarından emekli değil iseler, daha önceden başlatılan Bağ-Kur sigortalılıklarının devam etmesi gerekmektedir.

alıntı: .huseyinust.com
smmm (Ziyaretçi)
25.09.2014 12:31 (UTC)[alıntı yap]
22 Mayıs 2012 tarihli İ.S.M.M. M.O Programı
Katılımcılardan Gelen Sorular
Soru:
4/b kapsamında sigortalı olan kişi 4/a kapsamında ayda 2 gün sureyle hizmet akdi ile çalışmaya başladı.4/b sigortalılık otomatikman kapatılmıştır. Bu kişinin kalan 28 günü ne olacaktır.4/a’lı isteğe bağlı mı yoksa 4/b’li mi olacaklar?
Cevap:
Kısmi süreli iş sözleşmesiyle çalıştığı için 4/a kapsamında sigortalı sayılarak 4/b kapsamındaki sigortalılığı sonlandırılanlar isterlerse ay içinde 30 günden eksik kalan süreler için isteğe bağlı sigortalı olmak suretiyle kendileri prim ödeyerek prim ödeme gün sayılarını 30 güne tamamlayabilir. 30 Günden eksik kalan süreler için isteğe bağlı sigortalı olunması halinde isteğe bağlı sigortalılık statüsü 4/a kapsamında değerlendirilir. Bu sayede hem isteğe bağlı sigorta primine esas kazanç sigortalı tara-fından seçileceğinden yüksekten prim ödenerek yüksek maaş alınacak hem de prim ödeme gün sayısına ihtiyacı karşılanacaktır.
Soru:
İşverenin işyerini kapatmadan 4/a ( SSK) lı olabilmesi hakkında bilgi alabilir miyim?
Cevap:
5510 sayılı Kanun’un 53. maddesinin birinci fıkrası 6111 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değiştirilmiştir. Değişiklikten sonra, şirket ortakları ile 4/b sigortalılık kapsamındaki diğer bütün kişiler, 4/b sigortalısı sayılmalarını gerektiren işyerlerini kapatmadan 4/a (SSK) sigortalılık statüsü kapsamında çalışmaya başlayabileceklerdir. 6111 sayılı Kanun’un 33. maddesi hükmü 01.03.2011 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiştir. Dolaysıyla, şirket ortağı olan, 4/b sigortalılık statüsü kapsamındaki bütün kişiler 1 Mart 2011 tarihinden itibaren ortaklıklarını terk etmeden 4/a (SSK) ’lı olarak başka bir işveren yanında çalışabileceklerdir.
Soru:
İntibak yasası ne zaman yürürlüğe girecektir?
Cevap:
Kamuoyunda ''intibak yasası'' olarak bilinen 6283 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 08.03.2012 tarihli resmi gazetede yayınlanmış olup emekli aylık artışlarına ilişkin 5 ve 6 ıncı maddeler 2013/ Ocak döneminden itibaren yürürlüğe girecektir.
Soru: Kanun numarası hatalı seçilirse teşvik alınır mı? Sonradan düzeltme yapılıp teşvikten yararlanılabilinir mi?
Cevap:
Kanun numarası hatalı seçilirse teşvik alınamaz çünkü sistem buna izin vermez. Aylık prim ve hizmet belgesinin kanun numarası seçilmeksizin veya hatalı kanun numarası seçilmek suretiyle düzenlenmesi nedeniyle ilgili kanunda öngörülen teşvik ve desteklerden yararlanılamadığının veya eksik yararlanıldığının sonradan anlaşılması halinde ise, kanun numarası hatalı seçilmiş olan aylık prim ve hizmet belgesi için iptal nitelikte ve doğru kanun numarası seçilmek suretiyle asıl veya ek nitelikte aylık prim ve hizmet belgesi düzenlenmesi halinde, söz konusu teşvik ve desteklerden geriye doğru yararlanılması mümkün olabilmektedir.
Soru:
SSK emeklisiyim. SMMM lik yapmaktayım dolayısıyla emekli aylığımdan 4/b ye SGDP kesintisi yapılmaktadır. Bir dershanede hizmet akdiyle ders verirsem buradaki hizmetim karşılığı 4/a ya SGDP ödemem gerekir mi?
Cevap:
Hizmet çakışmalarında sosyal güvenlik destek primi uygulamasına göre 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) SSK ve (b) Bağ-Kur bentlerine tabi hizmet çakışmalarında sosyal güvenlik destek primine tabi sigortalılar hakkında 1.3.2011 tarihinden itibaren (a) bendi kapsamındaki sigortalılık esas alınarak işlem yapılacaktır. Dolayısıyla 4/b ye ödenen SGDP yi kesip 4/a ya destek primi ödenmelidir.
Soru:
6111 sayılı yasa kapsamında borcunu yapılandıran işverenler borcu yoktur yazısını alabilecekler mi?
Cevap:
6111 sayılı kanun kapsamında borcunu yapılandırmış işverenlerimiz hali hazırda e borcu yazılarını alamamaktalar. Bu konuyla ilgili program çalışmaları devam etmektedir.
Soru:
Adi ortaklıklara E borcu yoktur uygulaması başlatıldı mı?
Cevap:
Kurumumuz Prim Tahsilat Daire Başkanlığının 2009/94 sayılı genelgesi ile adi ortaklıklar da ortaklara ait T.C Kimlik numaraları üzerinden araştırma yapılarak e-borcu yoktur aktivasyon sistemine dahil edilmektedirler.
Soru:
Adres değişikliği sonucu ( Nakil) personelin faydalandığı teşvik iptal ediliyor. Yeni SGK işyeri nosu alındığı için teşvik iptal oluyor. Bu konuda ne yapılabilir?
Cevap:
İşyeri adres değişikliği nedeniyle nakil olmuşsa çalışan personelin teşvikten yararlanamama gibi bir durum söz konusu olamaz. İşçinizin çıkışlarını aynı işverene ait başka işyerine nakil olarak yapınız. Çalışanlarınızın teşvik şartlarından yararlanmaya devam etmesi için nakil olunan şubece gerekli aktarım yapılmasını isteyiniz.
Soru:
Yabancı uyruklu şirket ortaklarının 4/b ( Bağkur) durumu nasıl olacaktır?
Cevap:
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre;
- Türkiye de bağımsız çalışması bulunan, ancak bu çalışmasından önce vatandaşı bulunduğu ülkede sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödeyen ve prim ödemeye devam eden, bu kuruluşlardan emekli olanlar, çalışma izin belgesi ile birlikte vatandaşı olduğu ülkede sosyal güvenlik kurumlarına prim ödediklerini ve ödemelerinin devam ettiğini veya emekli aylığı aldıklarını gösterir (yeminli tercüme bürolarınca veya mahalli konsolosluklar aracılığıyla tercüme edilmiş hizmet cetvelini veya aylık aldığını gösterir belgeyi il müdürlüklerimize ibraz etmeleri halinde, 5510 sayılı kanunun 4/b maddesi kapsamında (Bağ kur) zorunlu sigortalısı olmayacaklardır.
- Vatandaşı olduğu ülkede sosyal güvenlik kurumuna tabi bir çalışması bulunmayan bu kuruluşlardan emekli olmayan veya ülkesinde sosyal güvenlik kuruluşu bulunmayanlardan Türkiye’de bağımsız çalışması bulunanlar 5510 sayılı kanunun 4/b maddesi kapsamında (Bağ kur) zorunlu sigortalı olacaklardır.
Soru:
Yabancıların Genel Sağlık Sigortalısı olma şartları nedir?
Cevap:
5510 sayılı Kanun’un “Genel sağlık sigortalısı sayılanlar” 60’ıncı maddesinin birinci fıkrasının (d) bendine göre ‘’ Mütekabiliyet esası da dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler, genel sağlık sigortalısı sayılırlar.” Bu durumda, Türkiye’de oturma iznine sahip olan ve yabancı bir ülkede de sigortalı olmayan kişiler, Türkiye’de 5510 sayılı Kanun kapsamında genel sağlık sigortası hükümleri kapsamındadırlar. Bu kişilere sağlık hak sahipliği oluşturulabilmesi için Türkiye de bir yıldan fazla ikamet şartı bulunmaktadır. Bir yıldan sonra GSS primi zorunlu olarak ödenmelidir.
Soru:
Muayene katılım payını nereden sorgulayabiliriz?
Cevap:
Muayene katılım payı ve kesinti sorgulamanızı E –devlet uygulamasının kurumumuz web sayfasına olan bağlantısı;
https://www.turkiye.gov.tr/muayene-katilim-payi-sorgulama linkinden sorgulayabilirsiniz.

Cevapla:

Nickin:

 Metin rengi:

 Metin büyüklüğü:
Tag leri kapat



Bütün konular: 709
Bütün postalar: 972
Bütün kullanıcılar: 393
Şu anda Online olan (kayıtlı) kullanıcılar: Hiçkimse crying smiley
 
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol