Burdasın: Forum => ÖZELGELER => Marka satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi nasıl olmalıdır? |
|
gib (Ziyaretçi) |
Gelir İdaresince verilen özelgelerden seçilmiş bazılarının özetine aşağıda yer verilmiştir. Marka satışından elde edilen kazancın vergilendirilmesi nasıl olmalıdır? Gelir Vergisi Kanununun 70inci maddesinin birinci fıkrasının 5 numaralı bendinde yazılı haklar arasında sayılan markanın satışından elde edilen kazancın değer artış kazancı kapsamında değerlendirilmesi ve elde edilen kazancın ( 2014 takvim yılı için 9.700 TLyi ) ( 2015 takvim yılı için ise 10.600 TL yi ) aşması halinde yıllık gelir vergisi beyannamesiyle beyan edilmesi gerekmektedir. Ancak söz konusu markanın ticari bir işletmenin aktifine kayıtlı olması halinde satıştan elde edilecek kazancın ticari kazanç hükümleri çerçevesinde vergilendirileceği tabiidir. 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 1/1 maddesinde; Türkiyede ticari, sınai, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetlerin KDVye tabi olduğu hükme bağlanmıştır. Buna göre, marka satışı Gelir Vergisi Kanununa göre değer artış kazancı olarak değerlendirildiğinden söz konusu satış işlemi KDVye tabi olmayacaktır. Serbest meslek erbabının dış giyim harcamaları mesleki kazancın tespitinde indirim konusu yapılabilir mi? Serbest muhasebeci mali müşavirlik hizmetinin ifasında kullanılan dış giyim eşyaları, faaliyetin yürütülmesine mahsus olmayıp iş dışında da kullanılmaya elverişlidir. Bu nedenle, giyim eşyaları için yapılan harcamaların serbest meslek kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün değildir. Elektronik ortamda düzenlenecek faturalarda yedi günlük süre dikkate alınır mı? Gerek kâğıt ortamında gerekse elektronik ortamda düzenlenecek faturaların malın teslimi ve/veya hizmetin ifasından itibaren yedi gün içerisinde düzenlenmesi gerekmektedir. Söz konusu yedi günlük süre azami süre olduğundan, bu süreye uyulmaması halinde Vergi Usul Kanununda öngörülen cezalar uygulanır. Ciro pirimlerinin kurumlar vergisi açısından gelir unsuru olarak mı, maliyet unsuru olarak mı dikkate alınır ? Ticari kazancın tespitinde iki temel ilke geçerlidir. Bunlar, dönemsellik ve tahakkuk esası ilkeleridir. Tahakkuk esası ilkesinde, gelir veya giderin miktar ve mahiyet itibariyle kesinleşmiş olması, yani geliri veya gideri doğuran işlemin tekemmül etmesinin yanı sıra miktarının ve işlemden kaynaklanan alacağın veya borcun ödeme şartlarının da belirlenmiş olması gereklidir. Bu esas dikkate alındığında, bir gelir unsurunun, özel bir düzenleme bulunmadığı sürece, mahiyet ve tutar itibariyle kesinleştiği dönem kazancının tespitinde dikkate alınması gerekmektedir Buna göre, ciro primlerinizin firmanıza ödendiği tarih itibariyle gelir olarak dikkate alınarak kurum kazancına dahil edilmesi gerekmektedir Manevi tazminat ödemesi gelir vergisine veya veraset ve intikal vergisine tabi midir? Çalışan personele mahkeme kararı gereği ödenen manevi tazminat bedeli, fiili bir çalışma ya da hizmetin karşılığı olmadığından, ücret olarak değerlendirilemez. Bu nedenle söz konusu ödeme üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmaması gerekir. İvazsız intikal olarak kabul edilmemesi nedeniyle, maddi ve manevi bir zarar karşılığı ödenen paraların veraset ve intikal vergisine tabi tutulması da mümkün değildir. Serbest meslek erbabının ödediği mali sorumluluk sigortası gider kabul edilir mi? Mesleki faaliyet sırasında meydana gelecek zararlara karşı yaptırılan mali sorumluluk sigortası, Gelir Vergisi Kanununun 89. maddesinin 1 numaralı bendinde yer alan şahıs sigortası kapsamında değildir. Bu nedenle ödenen sigorta priminin, yıllık beyanname üzerinden indirim konusu yapılması mümkün değildir. Teşvik belgeli yatırımlar dolayısıyla hak kazanılan yatırıma katkı tutarından birden fazla yılda yararlanılabilir mi? Yapılan yatırımlar nedeniyle hak kazanılan yatırıma katkı tutarının izleyen yıllara değerleme yapılarak devri hususunda herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Bu nedenle, gerçekleştirilen yatırımlar dolayısıyla hak kazanılan ancak kazanç yetersizliği nedeniyle ilgili yılda kullanılamayan yatırıma katkı tutarının herhangi bir değerlemeye tabi tutulmaksızın takip eden yıllara aktarılması gerekmektedir. Sovtaj geliri BSMVye tabi midir? Hasarlı veya pert olan araca ilişkin olarak sigorta şirketleri tarafından tazmin edilecek tutar, hasarlı veya pert olan aracın rayiç bedeli ile hurda bedeli arasındaki farka göre tespit edildiğinden, bir başka anlatımla sigorta şirketlerinin ödemesi gereken tutar (rayiç bedel), sovtaj geliri kadar azaldığından, sovtaj geliri kadar sigorta şirketleri lehine bir tutar oluşmaktadır. Bu durumda, hasarlı veya pert olan malın bizzat veya vekâlet usulüyle sigorta şirketlerince satıldığı durumlarda, sigorta şirketleri lehine oluşan sovtaj gelirleri üzerinden genel hükümler çerçevesinde BSMV hesaplanması gerekmektedir. Kaynak: www.Muhasebex.com ( Bu makale yazılı veya elektronik ortamda kaynak göstermeden yayınlanamaz. Kaynak göstermeden yayınlayanlar hakkında yasal işlem yapılacaktır ) |